Bugün yazasım var .. Duygusal mıyım ne ? Hani aniden gelir ya , kalbinden beynine , oradan diline , ama yoktur yanında söyleyemezsin . Sonra bari yazarsın ... Nasılsa okur dersin..
Bazı kayıplar çok can acıtır hayatta . Öyle ki ailen gibi değer verdiğin üç-beş kişiden biridir yitip giden. Hiç geçmez sızısı. Anarsın, hüzünlenirsin kimi zaman, gülümsersin bir de .. Çok küçük yaşlarda kaybetmeye başladıysan sevdiklerini aslında taşlaşırsın belki de . Ya da ölümün tek çaresiz gerçek olduğunu anlar, kabullenirsin . Zaman içinde olgunlaştıkça yitirdiklerini ağlayarak değil de onlarla yaşadığın güzellikleri anarak gülümsersin .. Öyle de olmalı bence..
O çok can acıtan kayıplar bazen sana öyle kazanımlar sağlar ki geriye dönüp baktığında şaşırırsın . Hayatın gerçeği bu .. Maalesef .. Dersin ki birini kazanmak için birinin gitmesi mi gerekiyor? Bilmem , yaradanın işine karışamam ... Belki o varken de bu dostluk böyle ilerleyecekti ama kader böyle..
Böyle bir dosta sahip olduğunda yanında, yakınında olsun istersin ... Hem de çokk.. Ama hayat yine birilerimizi başka yerlere savurur. Ama bilirsin ki orada biri var ... Canın yandığında hisseden, çaresizliğinde elini omzuna koyup destek vermek için çırpındığın .. En deli gülüşleri paylaştığın , en komik sırlara ortak olduğun ...
En güzel kahveyi yapan
En güzel sofrayı kuran
En güzel böreği öğrendiğim
Evinde en en en rahat ettiğim ...
Özledim seni be Nazom... Bu kahve senin için ...