BROKOLİ EZME

Benim gibi brokoli yemeyenler için inanılmaz lezzetli bir ezme yaptım. Gerçekten de ilk defa bu kadar çok brokoli yedim. 

Hemen tarif edeyim de siz de deneyin. Yarım kg kadar brokoliyi yumuşayıncaya kadar haşlayıp hemen süzgeçle buzlu suya alalım ki yeşil rengini kaybetmesin. Suyunu iyice süzüp çatalla veya patates ezicisiyle ezelim. Ezilmiş 3 diş sarımsak, 1 kaşık süzme yoğurt, 1 kaşık mayonez, 1 avuç dövülmüş ceviz, biraz sızma zeytinyağı, yarım limon suyu, tuz ve karabiber ile iyice karıştırıp servis yapalım. Belki dereotu da yakışabilir , bir dahakine deneyeceğim. Afiyetle.. 

MEYVELİ JÖLELİ KOLAY PASTA

yapımı en kolay pratik bir tatlı.. hatta pasta ... ister altına bir kat pandispanya koyun, ister sadece şekilli bir kalıba boşaltın ve birkaç saat soğutun.. tatlıların en hafifi ama pek lezzetlisi. ( ben yuvarlak pasta kelepçesinin içine bir kat pastaban üzerine yaptım. Limonlu jöle ve şeftali kullandım.) 1 paket hazır meyveli jöleyi kutu üzerinde belirtildiği gibi hazırlayın. 1 paket krem şantiyi de yine talimatlarına göre sütle çırpın. evde hangi meyveniz varsa küçük küçük doğrayın. jöle oda sıcaklığına gelince hepsini güzelce karıştırın. kekin üzerine boşaltın. (kek kullanmayacaksanız, kalıbınızı ıslatıp suyunu süzün , kalıba boşaltın. Tupperware prenses tacı çok iyi sonuç verir. ) atın buzluğa yarım saat donsun, sonra buzdolabının alt kısmına indirin, 3-4 saat beklesin. servis yaparken istediğiniz şekilde süsleyebilirsiniz. afiyetle.

OT TURŞUSU

Bu muhteşem tarifi için sevgili Sare Terzioğlu 'na çok teşekkürler... Her mevsimde bulunabilecek otlarla yapabileceğiniz ve 3 gün gibi kısa bir zamanda yenmeye hazır olan bu turşu vazgeçilmeziniz olacak. 

malzemeler: 
20 adet acı cin biber
6-7 adet tatlı sivri biber
4 adet domates ( robottan geçirilmiş) 
2 baş sarımsak (ince ince doğradım ) 
1 demet taze nane, 1 demet maydanoz, yarım demet yabani semizotu, yarım demet dereotu, 1 küçük demet feslikan (reyhan) 
1 su bardağı elma sirkesi 
2 tatlı kaşığı turşuluk tuz

hazırlanışı:

Cin biberleri ince doğrayıp soğuk suda bekletelim, diğer tüm yeşillikleri yıkayıp kuruttuktan sonra ince kıyalım. Yeşillikleri, sarımsak ve domatesi, süzdüğümüz cin biberleri derin bir kasede harmanlayıp sirke ve tuzun yarısını karıştıralım. kavanozlara doldurup kalan tuz ve sirkeyi de paylaştıralım , sıvı seviyesi otların üzerine çıkıyor zaten . ben kapak gibi birer kalın dilim domates bastırdım üzerlerine. kapaklarını sıkıca kapatıp, serin yerde saklayalım. Afiyetle....

PATLICANLI ŞEHRİYELİ BULGUR PİLAVI

Malum patlıcanlı her şeyi pek severim, hele hele salataları ve pilavları. Bir süre önce Yayla Bakliyat hediyesi olan paketimin içinden çok pratik bir ürün çıktı. Şehriyeli bulgur. Hemen bir pilava dönüştürmek şart oldu. Yine çok teşekkürler Yayla Bakliyat ...

Malzemeler :

1 su bardağı Yayla Şehriyeli Bulgur

1 büyük patlıcan

1 kuru soğan

1 diş sarımsak

1 domates

1 sivri biber

yarım çay bardağı zeytinyağ

1 yemek kaşığı tereyağ

tuz

karabiber

pul biber

Hazırlanışı :

Patlıcanı alacalı soyup yıkadıktan sonra minik küpler halinde doğrayıp zeytinyağda kızartalım. Kağıt havlu üzerine alıp tavaya ince doğranmış soğan sarımsak ve sivri biberleri alıp hafifçe kavuralım. Domatesi de minik doğrayıp ekleyelim, tuz ve baharatını ekleyelim.Tencereye tereyağını alıp eritelim, bulguru ekleyelim, hafifçe kavuralım ve diğer tüm malzemeleri ekleyip, üzerine çıkacak kadar su veya etsuyu katalım. Ocağın altını kısıp suyunu çekene dek pişirelim. Ocaktan alınca 15-20 dakika demlenmesini bekleyip servis yapabiliriz. Afiyetle. 

ANTALYA'DA BİR İLK .. L'ATELIER DU CHEF - BİLGE ERK WORKSHOP

Herhalde son zamanlarda geçirdiğim en keyifli üç-beş günden biriydi. Antalya'nın tek mutfak atölyesinde blog yazarı arkadaşlarımla birlikte ilk workshop deneyimimiz oldu. Sevgili Şefim Bilge Erk'in ev sahipliğinde L'atelier du Chef de 10 arkadaşımız buluştuk. Atölye inanılmaz ferah ve bembeyaz, tertemiz. Bilge Şefimin bilgi birikimi, samimi tavırları bizleri hemen havaya soktu doğrusu. Her ne kadar biraz ortalığı alt-üst etsek de :)) çok keyifli ve verimli bir çalışma oldu. Bugünün bana göre en güzel taraflarından biri de canım oğlum Servan'ın da aramızda oluşu şüphesiz. Fotoğrafçı bizim aslan parçası, o gün biraz fotoğraf çekmesi için gelmesini istemiştim, sonuçta aramızda en çok mutlu olan ve eğlenen de o oldu sanırım :) Hem fotograflarımızı çekti hem de kendi youtube kanalına yüklediği bir video da oluşturdu. İzlemek isterseniz en altta video mevcut. 

Günün konusu sebzelerle doğaçlama yemekler yapmaktı. Her bir arkadaşım çok hoş sunumlar ortaya koydular. Bilge şefimin aydınlatıcı bilgileri , yıllardır doğru bildiğimiz yanlışlar sohbetimize konu oldu bir taraftan da. 

Bilge hanımın tariflerini ve bilgi aktarımlarını  ramazan ayı boyunca hergün Sabah Gazetesinin Akdeniz ekinde ve Markalar ve İnsanlar İş ve Yaşam Dergisinin Chef Bilge ile Marka Lezzetler ekinde bulabilirsiniz. 

Bu çalışmaları periyodik olarak tekrarlama sözü aldık şefimden. Bize gösterdikleri sabır ve ilgiden dolayı Sevgili Bilge Erk'e , sevgili Özlem Habets'e , ve katılan tüm arkadaşlarıma tekrar teşekkür ederim. Ve tabii aslan parçama sonsuz teşekkürler. Yine bol fotoğraflı bir günden karelerle sonlandırıyorum yazımı. Videoyu da izleyin , çok eğleneceksiniz . Sevgiler benden size ...

Videomuz ... çok keyifli bişeyyy :)))

KAYISI REÇELİ

Yakınlarım bilir beni, reçellik bütün meyveleri mevsiminde birer kg olacak şekilde poşetler buzluğa atarım, öyle kilolarca toplu reçel hiç yapmam. Bittikçe canımız ne isterse birer, ikişer çıkarır, taze taze reçeller pişiririm. Geçen akşam eşim bir kasa kayısıyla gelince hemen 2 kg ayırıp kalanını yine buzluğa gönderdim. Özlemişiz kayısı reçelini, hemen tazecik pişti, daha sıcak bile. Çok kısa sürede pişen reçelimizin tarifine gelince...

Malzemeler :

2 kg taze kayısı

1,750 kg toz şeker

1 limon suyu

2 su bardağı su

Hazırlanışı :

Kayısıları güzelce yıkadıktan sonra  ortadan ikiye kesip, çekirdeklerini ayıklayalım. Tencereye su ve şekeri alıp , koyu bir şerbet olana dek yaklaşık 20-25 dakika kaynatalım. Limon suyunu da ekleyelim ve 2 dakika sonra kayısıları tencereye alalım. Kayısılar hemen pişecek ve dağılmaya başlayacaktır, onun için en fazla 10-15 dakika pişmesi yeterli, ben biraz marmelata yakın reçel severim, hafiften dağılsın meyveler sorun yok :))  Arzu ederseniz, kayısı çekirdeklerini kırıp içlerini veya soyulmuş badem de ekleyebilirsiniz. Ben unutmuşum bu sefer. Reçeli ocaktan alıp isterseniz hemen kavanozlara doldurup sıkıca kapayıp kapaklarını saklayabilirsiniz. Ya da dayanamayıp, hemen iki dilim kızarmış ekmeğe incecik bir tereyağ üstüne iki yarım kayısı tanesi :)) afiyetle efendimm... 

KABAKLI BÖREK

Ankara'da yaşadığımız yıllarda en az 7-8 arkadaş fena halde mutfak delisiydik. Hepimiz iyi yemekler yapan, mutfak sevdalısı hatunlardık. Şimdilerde hep diyorum benim artık mutfaktan da emeklilik zamanım. O zamanlardan sevgili dostum Belma yapardı kabaklı içle börekleri. tepsi böreği gibiydi , pek severdim. ben de ara ara yapıyorum, ama onun yaptığı kadar lezzetli oluyor mu bilmem. ben arada değişiklikler yapıyorum.  Mesele lezzet değil elbette sadece, dostluk, muhabbet, içtenlik. Bu zamanlarda pek görünmeyen kavramlar vardı. Neyse çok duygulandım , güzel anılar, güzel zamanlar yaşadık. tüm Ankara'daki arkadaşlarım , hepinizi çok seviyorum :))

Malzemeler :

3 adet yufka

1 su bardağı yoğurt-süt-kaymak (hangisini arzu ederseniz, ben üçünü de karıştırdım.)

çeyrek su bardağı zeytinyağ

2 yumurta

İç malzemesi :

2 orta boy kabak

yarım su bardağı kadar peynir (kaşar veya sert beyaz peynir olabilir)

tuz karabiber

dereotu nane maydanoz

az zeytinyağ sadece kavurmak için

kızartmak için :

galeta unu 

yufkaların arasına sürmek için hazırladığımız sütlü sosun kalanı

Hazırlanışı :

Yıkanmış ayıklanmış kabakları (kabuklarını soymanıza gerek yok) rendeleyelim , Bir tavaya az zeytinyağ koyup kabakları çok pişirmeden kavuralım. Tuzu, karabiberi doğranmış yeşillikleri ve peyniri de ekleyip iç harcını hazırlayalım. Üç adet yufkayı tezgaha serip dört parçaya ayıralım. yumurta, süt ve zeytinyağı iyice çırpıp sosu hazırlayalım. Bir parça yufkanın üzerine sostan sürüp üzerine ikinci parça yufkayı yerleştirelim. tekrar sostan sürelim. Kabaklı iç harçtan bir miktar yerleştirip kalın sigara böreği sarar gibi saralım. Tüm yufkalar bitene dek işlemi tekrarlayalım. İyice ısınmış yağda, önce kalan sosa sonra galeta ununa buladığımız börekleri her tarafını çevirerek kızartalım. Sıcak veya soğuk servis yapabilirsiniz. Afiyetle ...

YABANİ AMERİKAN PİRİNCİ TADIM ETKİNLİĞİMİZ

Her geçen gün yeni, değişik bir mahsulle tanışıyoruz. Doğrusu ben damak tadı konusunda biraz önyargılı hatta inatçıyım maalesef, bazı şeyleri yemem dersem pek tadamam. Yabanı pirinç denilince ayyy benim canım baldo pirincimin yerini tutar mı dedim valla. Evet yine tercihim beyaz pirinçten yana, ama hem besleyiciliği açısından hem de lezzeti için yabani pirinç özellikle salatalar da bir harika olmuş. Yüksek lif ve protein oranıyla son derece değerli tahıl grubundan. 

Biraz daha ürün hakkında ayrıntıya girecek olursak ;

"İçeriğindeki yüksek lif, protein, mineral ve vitaminler ile eşsiz lezzetinden dolayı tüm dünyada 

kullanımı her geçen gün artan yabani pirinç, Türk mutfaklarında da hızla yaygınlaşıyor. Yabani 

pirinç, yüksek besin değeri ve sıra dışı lezzeti ile diğer tüm tahıllar arasında ön plana çıkıyor.

Yüzyıllar boyunca Kuzey Amerika yerlilerinin temel yiyecek kaynaklarından birisi olan yabani 

pirinç, tüm dünyada sağlığına ve beslenmesine dikkat eden tüketiciler tarafından tercih

ediliyor. Düşük yağ ve kalori içeren yabani pirincin en önemli özelliklerinden biri de glütensiz 

olması. Glüten intoleransı Türkiye’de de çok yaygın. Bu nedenle glütensiz yiyecek 

tüketiminde yabani pirinç öneriler besinler arasında başı çekiyor.

“Tam Tahıl” sınıfına giren yabani pirincin 100 gramında yaklaşık 15 gr. protein ve 6 gr. lif 

bulunuyor. Yüksek oranda demir, fosfor, kalsiyum ve potasyum içeriyor. Ayrıca yabani pirinç 

yüksek antioksidan içeriğe sahip olması nedeniyle yaşlanmayı geciktiriyor. Yabani pirinçteki 

yüksek lif içeriği bağırsakların düzenli çalışmasına destek oluyor ve toksinlerin 

temizlenmesinde yararlı etki gösteriyor."

Promedia ajans yetkililerinin daveti üzerine Antalya'nın en seçkin restoranlarından olan Club ARMA - Antalya'nın Arması 'nda katıldığımız etkinlikte bu mahsulü tanıdık, tattık. özellikle salatalarda kesinlikle kullanabilirim.

Tanıtım sonrası restoranın müthiş lezzetlerinden oluşan öğle yemeğimizi hep birlikte yedik. Yine bol fotoğraflı güzel bir buluşmaydı, emeği geçenlere çok teşekkürler ... Afiyette kalın ..

 

RULO PATATES SALATASI

Bu tarifi streç film kullanarak da yapabilirsiniz ama ben Tupperware silikon pişir kullandım, çok pratik ve düzgün oldu.

Malzemeler:

5 adet orta boy haşlanmış patates

3 kaşık sızma zeytinyağ

yarım limon suyu

tuz

karabiber

pul biber

3-4 kaşık sarımsaklı süzme yoğurt

1 kaşık mayonez

küp şeklinde doğranmış haşlanmış havuç ve salatalık turşusu

Hazırlanışı :

Haşlanmış patatesleri zeytinyağ, limon suyu, tuz ve baharatlarla iyice ezerek karıştıralım. Silikon pişire spatulayla yayalım. Streç film kullanacaksanız, tezgaha streç film serelim ve patates ezmesini üzerine 1 cm kalınlığında düzgünce dikdörtgen şeklinde yayalım. Sarımsaklı yoğurt ve mayonezi karıştırıp, patatesin üzerine ince tabaka sürelim. Haşlanmış havuç ve turşuyu da yerleştirelim ve dikkatlice sıkıca rulo yapalım. Mümkünse bu halde buzdolabında 1 gece bekletelim. Ertesi gün dikkatlice uzun bir servis tabağına alalım , üzerini istediğiniz gibi süsleyip dilimleyerek servis yapalım. Afiyetle...

FRAMBUAZLI CHEESECAKE

Bu tarif canım arkadaşım Nur'a ait. Pek bi şahane görünmüyor mu sizce de ?

Malzemeler :

Alt taban için :

2 paket burçak bisküvi

100 gr. tereyağ

1 çay kaşığı tarçın

1 tatlı kaşığı bal

Kreması için :

5 adet yumurta

400 gr. labne peyniri

200 ml. krema

1 su bardağı şeker

1 paket vanilya

Üstü için :

bir kase frambuaz (donuk da olabilir) 

hazır frambuazlı sos veya nişastayla yapılmış framabuaz peltesi

Hazırlanışı :

Bisküvileri robotta iyice ufalayalım. Bir tavada 100 gr. tereyağı eritip bisküviyi ekleyip biraz kavuralım, bal ve tarçını da ekleyip karıştıralım ve ocaktan alalım. 26 cm.lik kelepçeli kalıbın tabanına sıkıştırarak yayalım. Kremayı hazırlayana dek buzdolabında bekletelim. yumurtaları toz şeker ve vanilya ile boza kıvamına gelene dek çırpalım. Labne ve kremayı da ilave edip homojen bir karışım olana dek çırpmaya devam edelim. Bisküviyi yerleştirdiğimiz kalıba döküp önceden ısıtılmış 160 derece fırında 50 dakika pişirelim. Bu sürenin sonunda fırını kapatalım ama iyice soğuyana dek fırının kapağını hiç açmayalım.  Soğuduktan sonra buzdolabında 1 gün bekletelim , servis yapacağımız zaman  sosu üzerine gezdirelim ve meyveleri dizelim . Afiyetle...